Bali ( Jimbaran – Ubud )
BALİ , ENDONEZYA
( JİMBARAN – UBUD ) Mart 2015
Bu seferki tatil maceramız 10. Evlilik yıldönümümüzü kutlamak için nereye gideceğimize karar veremeyerek başlayıp , Bali’ye gitmeye karar vermemizle son buldu.
Tarih konusunda çok esnek olamadığımız için bir an önce gitmemiz gerekiyordu ve sadece 9 gün kala uçak biletlerimizi alabildik. Bilet aldıktan 2 gün sonra da otelleri ayarladık.
Bali’ye karar verdikten sonra çok hızlı şekilde nerede kalınır , neler yapılır diye araştırmaya başladık.
Kuta’da mı kalsak ? Nusa Dua daha iyi olabilir mi? denize nerelerde girilebilir? Gili nasıl bir ada? , Gili’ye gidiş çok mu sıkıntılı? …. gibi pek çok soru sorduktan sonra ve bütün bölgelerde (!) otel baktıktan sonra son kararımız Jimbaran ve Ubud oldu. Karar vermesi gerçekten çok zordu…
Bir ara hepsini görelim diye düşünüp Kuta,Jimbaran,Gili ve Ubud şeklinde plan yapmaya kalksak da neyse ki uygulamaya geçirmedik. Son derece yorucu olurmuş….
Gili’ye gidip gitmemek arasında çok kararsız kaldık. Gitmiş olan bir Türk’ün yazdıkları beni çok soğuttuğu için gitmek istemedim. Gerçi tatil sonrasında yazan kişinin ne kadar da abarttığını anlamış olduk. Sanki Bali’de böcekten gözünüzü açamıyormuşsunuz gibi yazan çok kişi vardı . Oysa ki ortada gezen sürüngenler sadece zavallı yusufçuklardı.
Bali için yüksek sezon Ocak ve Şubat aylarıymış. Mart ayı çok da kalabalık değildi. Hava sıcaklığı gayet güzeldi.
13-23 Mart tarihleri arasında yine Singapur Havayolları ile gitmeye karar verdik. Singapur’a doyamayan birisi olarak her fırsatta gidebilirim. Aktarmaları da 10-11 saat ayarlayınca yine 2 gün Singapur’da vakit geçirme şansımız oldu.
Bu seferki yazımda çocuklarımın sevgili doktorunun eleştirisini de dikkate alarak fiyatlardan da mümkün olduğunca bahsetmeye çalışacağım.
Detaylı ve uzun bir yazı olduğunu da baştan belirtmeliyim 🙂
www.gumuspusula.com adresi de gezimizde bize son derece yardımcı oldu. Teşekkürler Hande!
JİMBARAN
Havalimanında indiğiniz anda etrafınızı taksiciler sarıyor.
Blue taxi taksimetreli ve tercih edilmeli olsa da bulmanız pek mümkün değil. Metered taxi var mı diye sorduğumuzda aldığımız cevap “Hayır” oldu.
Jimbaran için önce 20 usd isteyen taksiciler “Hayır” der demez 10 usd demeye başladı. Sonuç ; 10 usd verip otele gittik.
Jimbaran bölgesini denize girilebildiği için tercih etmiştik.
Intercontinental Bali Resort’ta King Singaraja tipi odada kaldık.
Otelde kahvaltı hariç ve dahil olarak opsiyonlar mevcut. Kahvaltısı gayet güzeldi. Özellikle Japonlar ve Çinliler için kusursuzdu. Memnun kalacağınıza eminim.
Intercontinental Kahvaltı
Otel denize sıfır ve her yönüyle gayet güzel. Eleştirmeyi seviyor olmama rağmen otel ile ilgili yazabileceğim bir olumsuzluk yok. Son derece huzurlu ve dinlendirici. Çocuklu aileler için de rahat ve güzel. Ayana Resort’ta mı kalsak diye de düşünmüştük. Bir akşam Rock Bar’a gittik ve iyi ki kalmamışız dedim. O kadar çok merdiven vardı ki…
Merdivenler yüzünden tatil işkenceye dönüşebilir.Akşamları da otel karanlık ve aşırı sessiz. Merkeze de uzak ve güzel bir otel değil.
Rock Bar’ı gidilesi yerler arasında okuyunca listemize almıştık. Gece 23:00 gibi gittik ve çok sıradan geldi. Günbatımında belki daha iyi olabilir ama hiç de yazıldığı gibi etkileyici bir yer değil.
Kayanın üzerindeki sıradan bir mekan.Aydınlatma bile olmadığı için etrafta bakacak yer de yok. Saat 1’de de kapanıyor. Giriş kısmında kıyafet ile ilgili uyarılar olsa da şortla girenler de vardı. Tek farklı kısmı eğimli bir asansör ile aşağıya iniliyor olması ; ki yıllar öncesi öyle barlara gittiğim için o da benim için cazip değildi.
Havuzun içerisinden gökyüzüne bakış
Intercontinental , otel olarak bizden tam not almış olsa da Jimbaran da bir o kadar eksi not aldı.
Otelden dışarı çıkınca yapacak hiçbir şey yok. Sadece masaj yaptırabilirsiniz… bir de yakınında Chocolate Cafe var. Bu cafe ile ilgili okuduğum yorumlarda pizzasının güzel olduğu yazıyordu.Benim yorumum ise sadece güzel olduğu değil çok çok güzel olduğu… İtalya’da yediğim pizzalardan bile daha güzeldi! Kesinlikle yemenizi tavsiye ederim…
Jimbaran’da , bizim otelin hemen yanında , akşamları deniz kıyısına masalar koyularak deniz ürünleri yapan restoranlar var.
Ön masalardan yer bulursanız , sular ayaklarınıza değdiği için hava karardıktan sonra denizin içerisinde yemek yiyor hissine kapılabilirsiniz. Biz gittiğimizde oldukça kalabalıktı.
Otel konumu açısından en güzel yer bizce Seminyak. Seminyak’ı görünce keşke burada kalsaydık diye düşündük. Akşam dışarı çıktığınızda pek çok mekan olduğu için güzel vakit geçirebilirsiniz. Bir daha Bali’ye gidersek kalınacak yerler Seminyak ve tabii ki Ubud.
Tatile çıkmadan önceki planımız sadece dinlenmek ve daha önceki tatillerimizdeki gibi çok gezmemek idi. Lakin yine duramadık ve son güne kadar sürekli gezdik.
Tapınakları gezmek istediğimiz için en güzel yolun şöförlü araç kiralamak olduğuna karar verdik. İlk düşüncemiz araç kiralamak ve kendimiz kullanmak olsa da havalimanından çıkıp taksiye bindiğimiz anda bu düşünce yok oldu. Motorsikletliler o kadar çok ve yollar o kadar dar ki hiç riske atmaya gerek yok. Trafik de bize göre ters olduğu için size de tavsiyem şöförlü araç ayarlamanız.
Gitmeden önce otel ve yapılacakları araştırırken yabancı bir siteden şöförlü araç kiralama ile ilgili bir isme ulaşmış ve not etmiştim. Gerçi dışarıdaki herkes büyük bir heves ile bu işi yapmak için size teklifte bulunuyor. Benim bulduğum şirket ise 5 kişi ve ailecek bu işi yapıyorlar. Bence gitmeden önce iletişime geçerek havalimanından itibaren programı belirleyip ayarlama yapmanız daha rahat olacaktır.
Şoförümüzün ismi Edi idi.
Telefon numarası +62 857 39954006 .
Gerçekten çok düzgün birisi. Bizden sonra Bali’ye giden pek çok arkadaşımıza da aynı hizmeti verdi ve hepsi çok memnun kaldılar.
Gitmek istediğimiz yerleri söyleyip saat konusunda da hemfikir olduktan sonra son derece rahat bir Suzuki marka araç ile günümüzü geçirdik.( Araç 7 kişilik )
Uluwatu
İlk olarak Uluwatu Temple’a gittik . Girişte şortlu olan erkeklere ve bayanlara bacaklarını kapatmaları için örtü veriyorlar. Gözlük , şapka , kolye gibi aksesuarlar maymunlar tarafından alındığı için çıkartılması konusunda uyarılıyorsunuz.
Bir arkadaşım maymunun bir turistin cebinden para çaldığını bile görmüş. Bu konuda bayağı iyiler. Hava çok sıcak olduğu için gezerken biraz zorlandık.
Hava maymunlar için de çok sıcak olduğu için yürüme yollarının olduğu kısım yerine ormanlık kısımda durmayı tercih ediyorlar. Dönüş yolunda ağaçlar gölge yaptığı için her yerde maymunlar vardı.
Bir turistin gözlüğünü alan maymun hemen kendini yüksek kısıma atarak kaçtı. Turist ise gözlüğünü geri alabilmek için maymuna muz verdi ve neyse ki muzu alan maymun elindeki gözlüğü bıraktı.
Gözlüğe karşılık muzu alan maymun
Özellikle Çinliler çok renkli kıyafetler giydikleri için maymunların dikkatini çekiyorlarmış. Parmak arası terlikler de maymunların favorisi. Bir Çinli kızın ayağındaki terliği alan maymun terliği bir güzel parçaladı ve zavallı kızcağız o sıcakta terliksiz kaldı. Yani dikkatli olmak gerekiyor…
Kopan terlik 🙂
Daha sonra Kuta’daki Discovery Mall’da durduk ve birkaç saat alışveriş yaptık. Buradaki favori mekanım ise Batik Keris. Zaten oldukça büyük bir yer olduğu için görmeme ihtimaliniz yok.
Sunset’te Tanah Lot Temple’da olmak istediğimiz için daha fazla vakit kaybetmeden , uzun ve sıkıntılı bir yolculuk sonrasında Tanah Lot’a gittik.
Tanah Lot
Genelde gelinler ve nişanlı çiftlerin fotoğraf çektirmek için tercih ettiği yerlerden. Gelinlikler çamur içerisinde kalsa da azimle poz veriyorlar. Muhtemelen düğünün ertesi günü geliyorlardır. Gelinlik altına parmak arası terlik giymek de burada moda 🙂
Sular içerisinde poz veren gelin…
Bir gün öncesinden Body Works’ten masaj için randevu almıştık.
Hatırlatalım ; 4 günden daha kısa bir süre varsa sadece telefon ile randevu alabiliyorsunuz. http://www.bodyworksbali.com/
SPA menü – Massages altında fiyatları mevcut. Fiyatların hepsine 000 ekleyip %21 vergi eklemeniz gerekiyor. Menülerde yazan fiyatların alt kısmında da eklenmesi gereken tax oranı ve servis bedeli belirtiliyor.
http://www.thebalibible.com/bali/the-best-spas-in-bali
Bu web sitesinde de Body Works ve Fivelements var. Body works’teki masaj odası resimdeki gibi ve fivelements’teki healing öncesi yapılan uygulamanın resmi de yine bu sitedeki gibi.
Body Works’te masaj yaptırdıktan sonra Seminyak’ta yemek yiyerek 11 saatin ardından yorgun şekilde otelimize geri döndük…
Ertesi gün için Turtle Island , Snorkelling , Glass bottom boat turu satın aldık. Hemen söylemeliyim ki turdan hiç memnun kalmadık.
Turtle Island denince kaplumbağaların adada yaşadığını düşünmüştük ama zavallı hayvanlar kapalı bir alanda tutuluyormuş.
Glass bottom boat diye bir şey de yok. Hele snorkelling tamamen kabus. Son derece pis bir yerde durup yüzmenizi bekliyorlar. Biz kısa bir süre girip çıktık. Suyun kirliliğinden balık görme olasılığınız yok ve de zaten ortada görecek balık da yok.
Etrafınızdan sürekli tekneler geçiyor ve emniyet söz konusu bile değil. Tekneye çıkıp İngilizcesi son derece kötü olan çocuklara çok kötü olduğunu zor da olsa anlatınca bizi biraz daha ileride başka bir yere götürdüler ve temiz bir yerde denize girip balıkları görmeyi başardık.
Etkileyici miydi derseniz bence değildi. Phi Phi’de buradakinden çok daha fazla balık vardı ve çok daha güzeldi.
Bu tura gitmenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Salak Fruit
Tropikal meyveleri çok severim.
Bali’de ilk kez Salak Fruit adlı meyveden yedim ve bayıldım! İnanılmaz lezzetli…Dışı yılan derisi gibi. İçerisinden de fotodaki gibi çekirdek çıkıyor. Gördüğünüz yerde mutlaka alıp yemenizi tavsiye ediyorum.Muhteşem!
UBUD
Pita Maha lobi
Ubud… Bali deyince aklıma ilk gelen yer.
Bali’ye daha önce gidip Ubud’u görmediyseniz , bunun çok büyük bir kayıp olduğunu söylemeliyim.
Yaklaşık 1,5 saat süren Jimbaran – Ubud arası taksi ile 350.000 rupiah tutsa da taksiciler 450.000 rupiah istiyorlar.
Ubud’da Pita Maha Resort’ta pool garden villa’da kaldık.
Pool Garden Villa
Otelde 24 villa var.Bunlardan 4 tanesi dubleks , 10 tanesi kendine özel havuzu olan villalar ve 10 tanesi de havuzsuz normal villa.
Havuzlu villalar gerçekten muhteşem.Villanın oturum alanı 250 m2. Bahçesi ile de oldukça geniş.
Pool Garden Villa
Gidip de pişman olma ihtimaliniz yok. Otelin fotoğraflarını gördüğümde merkeze çok uzak olduğunu düşünsem de son derece yakınmış. Yürüyerek 20 dakika olan mesafe için her saat başı otelden shuttle kalkıyor.
Pool Garden Villa
Otelin ortak havuzu
Otele yerleşip hiç vakit kaybetmeden merkeze inip Monkey Forest’a gitmeye karar verdik. Müzenin otoparkında pek çok otelin servisleri park ediyor. İner inmez her zamanki gibi taksiciler etrafınızı sarıyor. Monkey forest 50.000 rupiah diyen taksici ile yine pazarlık etmeden muhtemelen 20,000 rupiah olan mesafeye fazlasını ödeyerek gittik.
Saat 18.00’de kapandığı için ve hava çok sıcak olduğu için yürümemeyi tercih ettik. Yürüyerek de 20 dakikada gidersiniz. Vaktiniz varsa ve sıcak rahatsız etmiyorsa kesinlikle yürüyün. Hediyelik eşyalar satan dükkanlardan oluşan sokaklardan geçerek rahatlıkla Monkey Forest’a ulaşıyorsunuz. Yaklaşık 2 saat ormanın içerisinde gezerek turumuzu tamamladık. Tabii maymunlardan kaçmak için hızlıca gezerseniz süre daha da kısalabilir.
Giriş ücreti kişi başı 30.000 rupiah. Yönlendirmeler çok zayıf ve girişte alabileceğiniz küçük harita ile numaralara göre gezebiliyorsunuz. Çok da açıklayıcı olmadığı için sırasıyla gezememe ihtimaliniz yüksek. Ormanda çoğunluğu bebeklerden oluşan 200 kadar maymun bulunuyormuş.
Buradaki maymunlar Uluwatu Temple’dan daha da tehlikeli. Direkt üzerinize atlayabiliyorlar,çantanızı açıyorlar. Genelde etraftan yükselen bayan çığlıklarını duyuyorsunuz. Bunlardan bir tanesi de ıslak şekilde koluma hızlıca çapıp geçen bir maymun sonrası benden geldi 🙂
Fotoğraf çekerken cep telefonlarını da aldıklarını duydum ama görmedim.
Buraya forest demek bence biraz haksızlık olur. Gerçekten bir jungle!
Temizlikçiler , turistler ve ara ara karşınıza çıkan görevliler dışında çok yüksek ağaçlar ve maymunlardan oluşan bir yer. İlginç olan şey de direkt merkezde olması. Gitmeden önce merkeze uzaktır diye düşünürken son derece merkezi bir yerde çıktı.
Gittiğiniz restoranlarda go migoreng yemenizi tavsiye ederim. Noodle seviyorsanız bunu da beğenirsiniz. Ben o kadar çok beğendim ki dönüşte kahvaltı olarak bile yedim 🙂
Ubud’da çok güzel ahşap objeler var. Benim gibi ahşap,rattan ve bambuya düşkün birisi için alacak çok fazla şey var.
Zaten alışveriş yapma potansiyeli olan birisi olarak Ubud beni benden aldı!
Monkey forest dönüşünde Starbucks Temple olarak da bilinen Saraswati Temple’a gittik. Müzeye 3 dakikalık yürüme mesafesinde çok huzurlu bir yer. Starbucks da en güzel yerde cafe açarak farkını göstermiş. Diğer yanında ise Lotus Cafe var. Bulamazsanız Lotus Cafe’yi sormanız yeterli.
Ubud’da gezmek için yine Edi ile irtibat kurduk. Ertesi gün için Fivelements’ten healing randevusu almıştık ve Edi bizi otelden aldı. Yaklaşık yarım saat sonra fivelements’e gittik ve Wayan ile healing energy yaptırdık. Önce ben girdim.Son derece gergindim ama çıktığımda da bir o kadar huzurluydum.
Yaklaşık kişi başı 1,5 saat sürüyor. Çok detay yazmayacağım ama ilginiz varsa Fivelements’e gitmenizi öneririm.
http://www.fivelements.org/en/
Rezervasyon yaptırdığınızda email ile kredi kartı bilgisi alıp konfirme ediyorlar. Fiyatlara web sitesinden bakabilirsiniz.
Edi uzunca bir süre bekledikten sonra bizi rice terrace olarak bilinen Tegalalang pirinç tarlalarına götürdü. Burada vakit geçirebileceğiniz cafeler de var.
Pirinç tarlaları
Karşıya geçmek isteyenler için yolu göstermeye hevesli teyzeler de sizinle pazarlık ediyorlar. Gerçi karşıya geçmekte bir sıkıntı yok. Rahatlıkla kendiniz geçebilirsiniz. Sivrisineklerin karşıya geçerken çok olduğunu hatırlatayım.
Daha sonra da coffee plantation’lardan bir tanesine gittik.
Denemeniz için farklı tatlarda kahveler ve çaylar sunuyorlar
Luwak Coffee yapan hayvancıklar
Bali Pulina’ya gidip Luwak kahvesinin detaylarını öğrendik. Kabuklu şekilde yedirilen kahve çekirdeklerinin dışını luwak soyuyor ve sadece çekirdeğini yiyor.Daha doğrusu bütün olarak yutuyor. Beslenmek için papaya ve muz da yiyormuş. Daha sonra dışkısından bu çekirdekler çıkıyor ve temizlenip ince kabuğu çıkartılıyor. Sonra elle ezilerek kahve haline geliyor.
Kahveleri instant değil ama direkt sıcak suya koyularak da içiliyor. Kıvam olarak türk kahvesine benziyor , yani kahve dibinde tortu oluşturuyor. Luwak kahvesi ise Americano tadında. Benim favorim ginseng kahvesi oldu.
Ginseng balı da aynı yerlerde satılıyor. Bulduğumuz farklı balları alma alışkanlığımız olduğu için ginseng’i de denedik. Bal için tavsiyem Yeni Zellanda’da üretilen Manuka Balı. Bali’de büyük marketlerden manuka balını bulabilirsiniz.
http://manuka-bal.com/
SESSİZLİK GÜNÜ (SILENT DAY)
Çok da bilinçli olmadan farklı bir günde Bali’deydik. Çoğunluğun Hindu olduğu Bali’de yılda bir gün sessizlik günü olarak kutlanıyor. Tarih her yıl değişiklik gösteriyor. Gitmeden önce kontrol etmenizi öneririm.
2015 yılında 21 Mart’ta kutlanan sessizlik gününde sokağa çıkma yasağı vardı. Polisler gezerek dışarı çıkanları veya evinde ışık açanları , ses yapanları , tv izleyenleri tespit ederek ceza kesiyor. Genelde konuşmadan sessizce geçirilen bir gün. Bazı kişiler yemek de yemiyorlarmış.
Bu gün havaalanı bile kapalı…yani kimse çalışmıyor. İsteseniz de bir yere gitme şansınız yok.
Biz de mecburiyetten bu günü otelde geçirdik. Gerçi benim için son derece iyi oldu. Böylelikle dinlenmiş olduk. Neyse ki otelde ses yapmama veya havuza girememe gibi bir durum söz konusu değildi. Sadece yemek akşam 19:00’a kadardı. Hava da güzel olduğu için çok güzel bir gün geçirip dinlendik.
Gitmeden önceki düşüncem Bali’nin deniz,kum,güneş şeklinde olduğu yönündeydi. Gittiğimde ise pek de öyle olmadığını gördüm. Yapılacak bayağı etkinlik ve gezilecek yer vardı.
Sadece Ubud için bile Bali’ye gidilir…
GENEL BİLGİLER
1 USD = 13.000 RUPIAH
Marketler kredi kartına %2,5 komisyon alıyor.
Ubud sokakları akşamları çok tenha. Genelde restoranlar 22:00’de boşalıyor.
Tanah Lot için max 1 saat yeterli.
Turtle Island en yaşlı turtle 2015 yılında 75 yaşında idi. 200 yıl kadar yaşıyorlar…
Coffee Plantation Bali Pulina,mekan güzel
Ubud’da seafood rest yok. Sadece 1 tane gördük.
Pitamaha’dan havaalanı sabah 08:30 check out ile 1 saat sürdü
Girişte doldurulan IMM27 kodlu form çıkışta geri veriliyor,atmayın.
Endonezya için Arrival Card R12 ve customs declaration form dolduruluyor.
Authorized Money changer’lardan para bozdurun.
-Para bozdurmak için önce form dolduruluyor
-isim,adres,currency,rate,nominal,imza
-Daha sonra sıra numarası alınarak form ile para bozduruluyor.
Çok fazla motorsiklet kullanıcısı var. %99 kasklı. Polis kemer takmayana ceza kesmese de kask kullanmayanlara ceza kesiyor.
Alana girişte valizler xrayden geçmiyor. Kontuar önünde spot check yapıp valizlerden bir tanesi açtırıyorlar. Sonra da sticker yapıştırıyorlar .
Girişte vize ücreti kişi başı 35 usd.
Güzel bir tatil geçirmenizi diliyorum 🙂